Büyük Pasifik Çöp Yaması, Pasifik Okyanusu’nda dönen bir plastik girdabından daha fazlasıdır. Yıllar içinde plastik çorba, çeşitli deniz hayvanlarının atıklara tutunduğu bir ekosisteme dönüştü.
Nature Ecology & Evolution dergisinde Pazartesi günü yayınlanan bir araştırmaya göre, rezil çöp adasını inceleyen bilim adamları, plastik çorbada yaşayan düzinelerce deniz canlısı buldular.
Bilim adamları, çoğu genellikle açık okyanusun ortasında değil, yalnızca kıyı boyunca bulunan türler olan detritus üzerinde yaşayan 46 omurgasız türü buldular. Yaratıklar arasında süngerler, istiridyeler, anemonlar, kabuklular, midyeler ve solucanlar vardı.
Büyük Pasifik Çöp Yaması, yüzen atıkların yoğunlaştığı Pasifik Okyanusu’ndaki plastik çorbayı ifade eder. Kesintisiz bir alandan çok dev bir çöplüğe benzeyen bölge, dünya okyanuslarındaki plastik kirliliğinin simgesi haline geldi.
Araştırmacılar 105 parça yüzen enkaz topladılar ve bunları yaşam belirtileri açısından incelediler ve sonunda 484 omurgasız tanımladılar. Kıyı türleri, toplanan atıkların yüzde 70’inden fazlasında yaşıyordu.
Smithsonian Çevre Araştırma Merkezi’nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak yazar Linsey Haram, The Atlantic’e “Biraz bulmayı bekliyorduk; onları bu kadar sık bulmayı beklemiyorduk ve çeşitliliğe hayran kaldık” dedi.
Bulgular ayrıca kıyı türlerinin açık okyanus alanlarında hayatta kalabileceğini göstermektedir.
Yazarlara göre sonuçlar, mevcut yüzey alanı eksikliğinin “daha önce inanıldığı gibi fizyolojik veya çevresel kısıtlamalardan ziyade açık okyanusun kıyı türleri tarafından kolonizasyonunu kısıtladığını” gösteriyor.

The Ocean Cleanup’ın çevresel ve sosyal işler şefi olan yardımcı yazar Matthias Egger, The Wall Street Journal’a atıklarla yaşayan kıyı türleri hakkında “Onların durumu iyi” dedi. “Bu gerçekten bilimsel anlayışta bir değişiklik.”
Çalışma ayrıca, kıyı türlerinin birçoğunun açık okyanusta aynı çöp parçası üzerinde yaşayan hayvanlarla bir arada yaşadığına, yani tarihsel olarak birbirleriyle çok az teması olan türlerin artık birlikte yaşadığına işaret ediyor.
Çalışmaya dahil olmayan Otago Üniversitesi biyocoğrafyacısı Ceridwen Fraser The Atlantic’e şunları söyledi: “İnsanlar olarak, daha önce hiç görülmemiş olabilecek yeni ekosistemler yaratıyoruz.”